EFRÎN – Efrîn kantonu çok renkliliği ve inançlarıyla tanınır. Kantonda bulunan farklı mezhep ve inançtan toplumlar kardeşlik ve birlik içerisinde yaşarlar. Türk devleti ve bağlı çetelerinin kantonu işgalinden ötürü bölgede talan ve katliamlar başladı.
Çeteler Êzidî yurttaşları kaçırarak camilerde zorunlu müslümanlaştırmaya tabi tuttu. Ezidiler’in bütün kutsal mekanları çeteler tarafından talan edilerek evlerinden çıkartıldı ve göçe zorlandı.
EFRÎN’DE 22 ÊZİDÎ KÖYÜ
Efrîn kantonunda 22 Êzidî köyü bulunuyor ve 25 bin Êzidî yurttaş yaşıyor. (Basûfan, Feqîra, Qestel Cindo, Elî Qîna, Qîbarê, Xezawiye, Biric Ebdelo, Qetme, Êyn Dara, Tirindê, Sînka, Kefer Zêt, Îska, Şadiriye, Kîmar, Çeqela, Aşka Rojhilat, Baî, Qicûma, Qîle ve Cindirês merkezi).
5 BİN’DEN FAZLA ALEWİ
Efrîn’de binlerce Alewi yurttaşı yaşamakta. Bunlar Mabeta ilçesinde ve 5 bin kişiden fazladır. Kendilerini Alewi Meclisi ile örgütleyen yurttaşların durumu işgalci Türk devleti saldırılarından sonra dağıldı.
İşgalci Türk devleti Efrîn ve çevre köylerinde saldırılarını arttırarak kutsal mekan ve mezarlıklara da saldırmaya başladı. Êzidî ve Alewi yurttaşlar, işgalci devletin katliam endişesiyle evlerini terk etmek zorunda kalarak Şehba’daki Berxwedan ve Serdem Kampı’na geçti.
Cindires ilçesi Feqira köyünden olan Êzidî yurttaş Derwîş Marko (83), Türk devleti ve çetelerinin işgaline yönelik şunları belirtti:” Türk devleti Osmanlı dönemini canlandırmak ve zorla bizi evlerimizden çıkarıyor. Kutsal mekanlarımızı talan ederek bizleri zorla Müslümanlaşmaya çalışıyor”.
‘BAŞ EĞMEYECEĞİZ”
Şêrawa ilçesi Şadiye köyünden olan Henîfe Elî Nesir, çetelerin kadınları özellikle de Êzidî kadınları kaçırdığını ve DAIŞ çetelerinin baskılarını uyguladıklarını belirtti.
Alewi yurttaşı Hisên Ehmed ise, konuya ilişkin Türk devletinin çeteleri beslediğini bölgelerini talan ettiklerini milyonlarca Suriyeli yurttaşı yurtlarından ettiğini belirterek, “ Şu anda Efrîn’de katliam uyguluyor. Fakat ne yaparsa yapsın baş eğmeyeceğiz” dedi.
Alewi mezhebinden Welîd Hemo da, Alewi toplumunun işgalci Türk devletinin inşa ettiği meclisi kabullenmediğini yurttaşları göçe zorladıklarını ve çeteleri evlere yerleştirdiklerini belirtti.