ŞEHBA- Efrin özerk yönetimi ile Berxwedan Kampı yönetimi yaptıkları ortak açıklamada, uluslararası kamuoyuna ve BM’ye çağrıda bulunularak, Efrin’e yeniden dönüşlerinin sağlanması ve güvenliklerinin garantiye alınması için sorumululuklarını yerine getirmeleri istendi.
Efrin halkının güvenliğinin sağlanmasını içeren açıklama Şehba kantonuna bağlı Fafin ilçesinde yapıldı. Kürtçe ve Arapça yapılan açıklamada Efrin halkının güvenliğinin sağlanması istenirken, Kürtçe açıklamayı kamp yöneticilerinden Ruşen Hisen okurken, Arapça açıklamayı da yine kamp yöneticilerinden Cihan Mihemed okudu.
Açıklama şöyle;
˝Faşist Türk devleti ile Rusya arasında çıkarlar esas alınarak ve DAIŞ, El-Kaide ve diğer bazı çete örgütleriyle birlikte, tüm dünyanın gözü önünde Efrin’e işgal saldırıları yapılarak yüz binlerce insan yerlerinden zorla çıkarıldı. Mevcut durumda Efrin halkı zor koşullarda yaşam mücadelesini sürdürmektedir. Kendisine “özgür suriye ordusu” veren çeteler Efrin’de her türlü talan, hırsızlık gibi suçları işlemekte, kendilerine biat etmeyenleri de katletmektedir. İşgalci ve soykırımcı Türk devleti de bu çeteler eliyle bölge demografisiyle oynamakta, bu temelde gayrı meşru bir hakimiyeti suriye topraklarında ve özellikle de Efrin’de hakim kılmaya çalışmaktadır.
İşgalci Türk devletinin NATO’ya ait savaş uçaklarıyla ve her türlü ağır silahla 58 gün boyunca gerçekleşen saldırılarına karşı kahramanca direnen Efrin halkı, karşı karşıya kaldığı soykırım saldırılarından dolayı yüzbinler halinde Şehba kantonu ve Nubul Zehra’ya geçmek durumunda kaldı. Ancak bu halk halen de direnişinden vazgeçmiş değildir. Kendi şehitleri izinde mücadelesini sürdürmeye ve efrin’e dönmeye kararlıdır. Ancak mevcut durumda bu halk, en zor şartlarda ve saldırı tehditleri atlında olmasına rağmen direnişini sürdürmektedir.
Bizler de Efrin Özerk Yönetimi ile Berxwedan Kampı yönetimi ve halkı olarak; uluslararası kamuoyuna ve BM’ye sessizliklerine son vermeleri ve görevlerine sahip çıkma çağrısı yapıyoruz. BM biran once AKP-MHP faşizmiyle çetelerinin Efrin’e dönük terör saldırılarını görmelerini ve halkı soykırım saldırılarından korumanın garantisini vermelerini bekliyoruz. Bu temelde Efrin halkına sahip çıkarak, insani yardımları ahlaki bir sorumluluk olarak görmeli ve yapmalıdırlar. Aynı zamanda insan hakları kuruluşları ve sınır tanımayan doktorlar birliğine de, buraya gelerek Efrin halkının yaşadığı koşulları yerinde görmeleri ve buna göre de sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz.”