Türk devletinin temel amacının Rojava’daki kadın devriminin önüne geçmek istediğini ifade eden kadınlar, “Biz kadınlar olarak direneceğiz ve Efrîn’i özgürleştireceğiz. Susmak ölümdür” mesajı veriyor.
19 Mart’ta HDP milletvekilleri ve belediye eş başkanları öncülüğünde Efrîn için Birlemiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi önünde başlatılan açlık grevi 17. gününde Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) öncülüğünde devam ettiriliyor. Açlık grevini eylemini dün itibariyle PYD Avrupa grubundan devralan kadınlar, Efrîn özgür oluncaya kadar kadınların alanlarda olarak BM ve uluslararası güçlerin sessizliğini kıracağı mesajını veriyor.
SOYKIRIMA DİKKAT ÇEKİLİYOR
BM önünde kurulan çadır etrafında açlık grevlerini sürdüren kadınlar, açtıkları pankartlarla bir taraftan Türk devletinin işgalini lanetlerken, bir taraftan da Efrîn’de yaşanan soykırıma karşı BM’nin içinde olduğu sessizliğe dikkat çekiyor.
Sosyalist Kadınlar Birliği (SKP) ve feminist hareketlerinde destek verdiği açlık grevi eylemine Avrupa’nın birçok merkezinden gelen 40 kadın katılıyor. Gün boyunca attıkları sloganlarla bir taraftan BM ve uluslararası güçlerin sessizliğine tepki gösteren kadınlar, diğer taraftan da Efrîn direnişini selamlıyor.
‘KADINLAR DİRENECEK VE EFRİN ÖZGÜRLEŞECEK’
Yüzlerce Kürdistanlı ve dostunun destek verdiği açlık grevini, aynı zamanda İsviçreli Feminist Kadın Hareketleri de ziyaret ederek desteklerini sunuyor.
Türk devleti ve çetelerinin ilk hedefinin kadınlar olduğunu dile getiren eylemciler, “Efrîn işgali ile birlikte Rojava’daki kadın devriminin önüne geçilmek isteniyor. Biz kadınlar olarak direneceğiz ve Efrîn’i özgürleştireceğiz” diyerek mesaj veriyor.
BM’nin ve uluslararası güçlerin sessiz kalarak bir anlamda Efrîn’deki işgalin bir parçası haline geldiğine değinen kadınlar, BM’ye varlık gerekçesini hatırlatarak bir an önce Efrîn halkının taleplerine yanıt verme çağrısında bulunuyor.
‘CPT TECRİDE ORTAK OLUYOR’
Gün içerisinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününü de kutlayan kadınlar, dağıttıkları bildirilerle Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekiyor. CPT’nin iki yıldan sonra açıkladığı İmralı raporuna tepki gösteren kadınlar, CPT’nin ortaya koyduğu tutumla Öcalan üzerindeki tecride ortak konuma geldiğine vurgu yapıyor.
