Bugün yazılı bir açıklama yapan KCK Dışilişkiler Komitesi, Türk devletinin Dola Balayan Köyüne yönelik bombardımanında hayatını kaybeden siviller için başsağlığı diledi.
KCK açıklamasında, Türk devletinin Güney halkını planlı bir şekilde hedef aldığı belirtildi ve Güney Kürdistan hükümetinin tutumu eleştirildi.
KCK Dışilişkiler Komitesi imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:
‘’AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakı, Newroz gecesi Qasrê’nin Dola Balayan köylerine yaptığı hava saldırılarıyla Newroz kutlamalarından sonra evlerine dönen dört sivil yurttaşımızı katletti. Faşist ittifak böylece TC Devletinin katliamcı-soykırımcı karakterini bir kez daha ortaya koydu. Hiç şüphesiz TC devletinin Başur, Bakur ve Rojava’da sivil halkı hedef alan saldırı ve katliamları çok bilinçli ve örgütlü bir biçimde yapılmaktadır. TC devletinin sivil halkı hedef alması, Kürt özgürlük mücadelesinin sadece öncü güçlerin yürüttüğü bir mücadele olmayı aşması, doğrudan ‘Halk mücadelesi ve savaşı’ olmasıyla bağlantılıdır. Kürdistan’ın her parçası ve yurt dışında savaşı, öncüleriyle omuz omuza yürütenlerin bizzat halkımız olduğu herkesin malumudur. Başta Cizre, Sur, Şırnax, Nusaybin, Şengal, Kobanê ve Efrin olmak üzere bütün sıcak çatışma alanlarında halkımız öncüleriyle birlikte bizzat faşizme karşı görkemli direnişler ortaya koymuştur. Yine başta Güney Kürdistan ve Avrupa’da yaşayan halkımız olmak üzere, dünyanın her köşesindeki halkımız mücadelesiz bir an bile geçirmemiştir. Bu durum TC devletini, mücadelemiz karşısında büyük bir ümitsizliğe sevk etmiş ve adeta çılgına çevirmiştir. Onun için de TC devleti tutuklama, işten çıkarma, işkence ve katliamlarla halkımızı sindirmeyi temel bir politika olarak benimsemiştir.
GÜNEY KÜRDİSTAN HALKI PLANLI OLARAK HEDEF ALINIYOR
TC devleti, katliam ve soykırım politikalarında Güney Kürdistan’ı çok özel olarak hedeflemektedir. Bu nedenle Dola Balayan’da yapılan katliam ilk olmadığı gibi, bir koordinat sapması sonucu da olmamıştır. Tıpkı daha önce Kendakolê, Kortek, Zergelê ile Behdinan ve Xakurkê’nin birçok bölgesinde yapıldığı gibi, bizzat hedef gözetilerek gerçekleştirilmiştir. Faşist TC devletinin, Başurê Kürdistan halkımıza bu kadar saldırmasının nedeni, Başur halkımızın geçmişten bu yana gerilla mücadelesine sahip çıkması ve bizzat bu mücadelenin bir parçası olmasıdır. Özellikle Başur halkımızın örgütlenme ve eylemleriyle Kobanê, Efrin ve Sur şahsında Kürdistan’ın parçalarındaki direnişleri güçlü bir biçimde sahiplenmesi, TC devletinin planlarına büyük darbeler vurmuştur. Çok iyi biliyoruz ki TC devletinin, Güney Kürdistan’ı işgal planları da bulunmaktadır. Başur halkımızın mücadele ve direnişi, bu planları da ciddi biçimde tehdit etmektedir. Bu nedenle TC devleti, Güney Kürdistan’da katliamlar yaparak halkımızı sindirmeyi ve halkımızla öncü güçlerinin bütünlüğünü bozmayı hedeflemektedir.
ULUSLARARASI GÜÇLER SİVİL KATLİAMLARI ONAYLIYOR!
TC Devletinin Kürdistan’ın her parçasında yaptığı sivil katliamların, uluslararası güçler tarafından sessiz bir onaylamayla karşılandığını görmekteyiz. Hatta uluslararası bazı güçler, insan hakları, demokrasi ve özgürlük gibi insanlık değerlerini çok ahlaksız bir biçimde ayaklar altına alarak, Kürt katliamları üzerinden faşist TC devletiyle kirli pazarlıklar içerisine girmektedir. Zaten bu katliamlar bu güçlere bağlı keşif uçaklarının verdiği koordinatlarla gerçekleşmektedir. Maalesef Güney Kürdistan Hükümeti de, saldırı ve katliamlara karşı bir tavır sahibi değildir. Güney Hükümeti, hiçbir hukuki ve meşru dayanağı bulunmayan saldırı ve katliamları kınamak ve engellemek yerine sorunu, gerillanın varlığıyla izah etmeyi tercih etmektedir. Bu da soykırımcı TC rejimini cesaretlendirmekte ve saldırıların sürmesine zemin sunmaktadır. TC devletinin Kürtlere karşı inkarcı ve soykırımcı bir zihniyet taşıdığını görmeyen bu anlayış tam bir gaflet içerisindedir. Oysa TC’nin, Kürt katliamcısı, soykırımcısı ve inkarcısı olduğu, Şengal’den, Kobanê’ye, Efrin’den Balayan’daki katliamlarına kadar açıkça ortadadır. Açıkça Irak’ın egemenlik haklarını ihlal eden ve topraklarını işgal etmeyi hedefleyen bu saldırılara karşı Irak Hükümeti tavır sahibi olmakla birlikte yetersiz kalmaktadır.
KÜRT VE IRAKLI GÜÇLER SALDIRILARA KARŞI ÇIKMALI
Açıktır ki TC devletinin saldırı ve katliamları hem Güney Kürdistan halkını ve coğrafyasını, hem de Irak Devletini ve halklarını hedef almaktadır. Bu nedenle saldırı ve katliamlara karşı durmak ve engellemek başta Güney Kürdistan halkımız ve siyasi-toplumsal güçleri olmak üzere tüm Kürdistani ve Iraki güçlerin sorumluluğundadır. Biz bu düşünce ve değerlendirmeler temelinde Balayan’da katledilen dört yurttaşımızı saygıyla anıyor ve kendilerine Allahtan rahmet, ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Onların şahsında bir kez daha TC saldırılarında katledilen şehitlerimizi minnetle yad ediyoruz. Başta Güney Kürdistan’daki siyasi partiler, STK’lar, medya kuruluşları, aydın, yazar ve sanatçılar olmak üzere tüm halkımızı tutum ve eylemlerini ortaya koymaya çağırıyoruz. Bu tutum ve eylemlerin Güney Kürdistan ve Irak’taki, TC işgalinin sonlandırılması ve saldırıların durdurulmasına kadar aralıksız sürdürmeye davet ediyoruz.’’
