WAN – TMSF tarafından el konulan Özgürlükçü Demokrasi okurları, özgür basının hiçbir zaman alternatifsiz kalmadığını belirterek, “Elbette gerçeklerden vazgeçmeyeceğiz. Gazeteciler doğruları yazmaktan vazgeçmeyecek bizde takip etmekten” dedi.
Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve gazetenin basıldığı Gün Matbaası’na gece yarısı polis tarafından baskın yapılması sonrası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulması ve bazı çalışanlarının gözaltına alınmasına bir tepki de gazetenin Van’daki okurları ve gazetecilerden geldi.
Gazetenin okurlarından Nuran Gencer, muhalif gazetelerin sürekli kapatılmasına rağmen takip etmeyi sürdürdüğünü belirterek, “Bütün gerçekleri gazeteden takip ediyoruz. Özgürlükçü Demokrasi’den geçen her bir haber beni doyurduğu için televizyondan yayınlanan haberleri izleme gereği duymuyorum çünkü gazete beni yeterince doyuruyor” dedi. Dün sabah saatlerinde gazetenin basıldığı ve el konulduğunu duyduklarını dile getiren Nuran, “Bizim için bir hukuksuzluktur. Bu uygulamalarla halkın sesini susturmaya çalışıyorlar. Gazete yıllardır hukuksuz bir şekilde kapatılıyor. Kapatılmasına rağmen gazete okuyucuları olarak takip etmeyi bırakmadık. Özgürlükçü Demokrasi 90’lı yıllardan bu yana bu halkın sesini ulaştırmayı başardı. Gazetenin çalışanlarının gözaltına alınarak tutuklanmalarına rağmen gerçekleri yazmaktan hiç bir zaman vazgeçmedi” diye konuştu.
‘İnsanları gerçeklerden uzaklaştırmak istiyorlar’
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana özgür ve muhalif basına yönelik ciddi bir baskının söz konusu olduğunu dile getiren okurlardan Emine Bozkurt, Özgürlükçü Demokrasi kararının trajikomik olduğunu söyledi. Emine, şöyle dedi: “Türkiye’de doğru habere ulaşabileceğimiz gazete ve televizyon yok. 90’lı yıllardan bu yana gazetenin dağıtımcıları ‘faili meçhul’ cinayetlere kurban gitti. Gazete sürekli kapatılarak ekonomik anlamda zarara uğratılmaya başlandı. Şimdi ise kapatmalarla insanları gerçeklerden uzaklaştırmayı hedefliyorlar. Gazetelerin kapatılması ve kayyım atanması düşünceye yapılan bir darbedir. Binlerce okuyucularından bir tanesiyim. Özgür basın asla alternatifsiz kalmaz. Bu kayyımın ataması ideolojiye ve insanların düşüncelerine yapılan bir saldırıdır. Özgürlükçü Demokrasi okuyucusu olarak takipçisi olacağız. Özgür basının alternatifsiz kalacağını düşünmüyorum.”
‘Tek ses hedefleniyor’
Basının tek bir havuza sığdırılmaya çalışıldığını dile getiren Mezopotamya Muhabiri (MA) Nimet Ölmez de, Doğan Medya’nın satılmasıyla basının tek bir tekel altına alınma sürecinin de başlatıldığını söyledi. Nimet, “Biliyorsunuz Türkiye’nin önünde 2019 seçimleri var ve iktidar için bir beka sorunu olan seçimden söz ediyoruz. Basını yoğun bir baskı altına alarak, kapatarak, satın alarak ve tutuklayarak tek bir sese indirmek istiyorlar. ‘Size tek kişi sunacak ve siz onları dinleyeceksiniz’ diyorlar. İktidar muhalif basının yapabileceklerinin farkında ve bu yüzden bu kadar baskı altında” ifadelerini kullandı.
‘Ses verilerek destek olunmalıdır’
Özgürlükçü Demokrasi’nin yıllardır halka gerçeği ulaştırmaya çalıştığı için sürekli hedef haline geldiğini belirten Nimet, şöyle devam etti: “90’lı yıllarda ‘faili meçhul’ cinayete kurban giden gazeteciler gerçeğin peşine düşerek fotoğraflayıp halka ulaştırdı. Ceylan Önkol’u, Nihat Kazanhan’ı fotoğraflayıp bu ülkenin vicdanına kazımış ve bir hafıza olmuş bir gazeteden söz ediyoruz. İnsanlar oturup bu ülkenin 90’lı yıllarda veya Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren bu ülkenin gidişatını isimlendirmek, anlamlandırmak istediği zaman Ceylan Önkol’un gözlerini, ‘faili meçhul’leri örnek veriyor. Bu ülkeye hafıza olan bu gazetedir ve bu yüzden Özgürlükçü Demokrasi bu kadar hedeftedir. Bu ülkenin genel gidişatı bu ülkenin son halidir. Eğer Özgürlükçü Demokrasi’nin kapatılmasına ses vermesek sıra bize de gelecektir. Bu yüzden gazeteye destek olmak ve ses çıkarmakta önemlidir” dedi.
‘Doğrular yazılmaktan vazgeçilmeyecek’
Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin dağıtımcılarından Şükran Erdem ise, “Gazeteyi halka götürdüğümüz zaman her renkten insan alıyordu. 90’lı yıllarda gazete dağıtımcıları ‘faili meçhul’ olurken, bugün gazetelere kayyım atayarak ‘faili meçhul’lerin üstünü kapatmayı düşünüyorlar. Gazetelerimiz kapandığı zaman alternatif olarak bir şeyler yapılıyordu. Halkın bu kadar Özgürlükçü Demokrasi’yi sahiplenmesi gerçeklerden asla taviz vermemesiydi. İnsanlar halkın sesini neler yaşadığını Özgürlükçü Demokrasi ile öğreniyorlardı. Elbet gerçeklerden asla vazgeçmeyeceğiz. Bizler dağıtmaktan gazetecilerde doğruları yazmaktan vazgeçmeyecektir” diye konuştu.
Kaynak : Jinnews