Suudi prensi Salman Washington Post’tan bir gazeteci ekibine 22 Mart günü verdiği mülakata ülkesinin Müslüman dünyasındaki katı muhafazakarlıktan sorumlu olduğunu söyledi.
Salman, Soğuk Savaş sırasında ve Batılı ittifaklarını talebi üzerine Suudi Arabistan’ın vahhabiliği yaydığını kaydetti. Prens Salman, “İttifaklarımızın talebi üzerine Müslüman dünyasında Kur’an okulları ve camilerin kurulması ile vahhabiliğin yayılmasına yatırım yaptık” itirafında bulundu.
Veliaht prens, bu operasyonun amacının Sovyetler Birliği’nin Müslüman dünyasındaki etkisinin yerleşmesini engellemek ve sonuç olarak komünizmin ilerleyişi önünde baraj oluşturmak olduğunu ifade etti.
Prens, “İttifaklarımızı bu işi tamamlamamız için kaynaklarımızı kullanmamızı istediler” diye ekledi.
LABORATUVAR ÜRETİMİ BİR İSLAM ANLAYIŞI
Cezayir gazetesi El Watan, bu itirafları değerlendirirken “Burada, Suudi Arabistan’ın İslam’ı Sovyet yanlısı rejimleri ya da en basitinden modernist rejimleri devirmek ve fundamantalist partilerin kurulmasını teşvik etmek için İslam’ı kullandığını anlamak gerekiyor” dedi.
Salman’ın itiraflarındaki bilgilerin yeni olmadığına dikkat çeken El Watan, “Bugün aşağı yukarı herkes entegrizmin Müslüman dünyasında yayılmasında Suudi Arabistan’ın sorumluluk boyutlarını biliyor. Buradaki yenilik, bu tür itirafların bir Suudi yetkilisi tarafından yapılmasıdır. Bu da herhangi bir itiraf değildir. İtiraflar aynı zamanda İslamcılık ve entegrizmin mevcut biçimiyle bir laboratuvar üretimi olduğunu doğruluyor.”
