SÜLEYMANİYE – Türk devletinin Başurê Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları her geçen gün artarken, saldırılarda birçok sivil katledildi, sivil yerleşim yerleri zarar gördü. Türk devletinin Başura yönelik işgal saldırılarına her geçen gün tepkiler büyüyor. Süleymaniye Üniversitesi öğretim görevlisi Kameran Mantik, Türk devletinin işgal saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türk devletinin açık bir şekilde Başur’u işgal etmek istediğine dikkat çeken Kameran Mantik, “Halk için sadece Buşur’da bulunan bazı askeri üsleri ve askerleri değildir. Asıl tehlike Türk devleti açık bir şekilde ve dünyanın güzleri önünde Başur’u işgal etmek ve Kürt halkını katletmek istiyor. Türk devleti Efrin’de, Başur’da Kürtleri katlederken, Avrupa Güvenlik Konseyi, AB, uluslararası kuruluşlar, Irak, Kürdistan Bölgesi hükümeti sessiz kalıyor, katliamları adeta izliyorlar. Türk devleti her yerde Kürt halkını yok etmek istiyor, iradesini kırmaya çalışıyor” dedi.
‘Türkiye KDP’yi kontrol etmiş’
Türk devletinin Başur topraklarına bu kadar saldırılar olurken Kürdistan Bölgesi hükümetinin, saldırılar sanki başka bir ülkenin toprağına yönelikmiş gibi sessiz kaldığını dile getiren Kameran Mantik, “16 Ekim’den sonra hükümet halk ile tüm bağlarını kopardı. Türk devleti de KDP’yi tamamen kontrol etmiş durumda. KDP’yi de Kürt halkına karşı kullanmak ve işlediği suçlara alet etmek istiyor. KDP hiçbir şekilde Türk devletinin saldırılarına karşı konuşamıyor. Türk devletinin KDP’nin geçtiği zorlu süreci kullanarak, KDP üzerinden bölgeye daha fazla baskı uyguluyor” dedi.
Kürt halkının her alanda uğradığı saldırılara karşı birlik içinde olması gerektiğini belirten Kameran Mantik şunları söyledi: “Kürt halkının uzun yıllardır birlik için birçok önemli çalışması ve girişimleri oldu ancak hala birliğini sağlamış değil. Kürt halkı şimdi uluslararası bir katliamla karşı karşıyadır. Kürt halkına yönelik her alanda saldırı, katliam politikaları devrede. Kürtlere karşı bu kadar tehlike varken, birlik olmamak, dağınık olmak büyük bir sorundur. Kürt halkının bir arada olması, birlik için olması çok önemli bu süreçte.”