Amara’ya 4 Nisan 2009’da yapılan yürüyüşte Mahsum Karaoğlan’ın katledilmesine ilişkin açılan soruşturmada ilerleme kaydedilmedi. Baba Abdurrahman Karaoğlan, “Hak, hukuk ve güven temelinde bir çözümün getirilmesini istiyoruz” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlamak üzere 4 Nisan 2009 yılında Riha’nın Xelfeti ilçesine bağlı Amara Mahallesi’ne yürüyen on binlerce kişi, Türk devletinin asker ve polisleri tarafından Birecik’in Karataş mevkiinde durduruldu. Yolu kapatılan Amara Mahallesi’ne ulaşmak isteyen kitleye, gaz bombaları, plastik mermi ve gerçek mermilerle saldırıldı. Saldırı sırasında çok sayıda kişi yaralanırken, Mahsum Karaoğlan ve Mustafa Dağ yaşamını yitirdi.
Katledilenlerle ilgili olarak dönemin Urfa Valisi Yusuf Yavaşcan, “Ateşli silah” kullanılmadığını iddia etmişti.
Ancak yapılan otopsi raporunda iki çocuk babası Mustafa Dağ’ın “ateşli silah” ile Mahsun Karaoğlan’ın da “plastik mermi” ile yaşamını yitirdiği ortaya çıktı.
Karaoğlan ve Dağ’ın katledilmelerine dair Birecik Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturmada ise 12 yıl geçmesine rağmen hiçbir gelişme sağlanamadı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, ölüm olayı nedeniyle açılan idari tazminat davasının reddedilmesi üzerine iki yıl önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
Baba Abdurrahman Karaoğlan, oğlu Mahsum Karaoğlan’ın katledilmesinden bu yana 12 yıl geçtiğini anımsattı.
Soruşturmanın Birecik’te yürütüldüğünü kaydeden Karaoğlan, Birecik Savcılığı’nın soruşturmanın takipçisi olacaklarını söylediğini aktardı.
Üçüncü defa Bilecik Savcılığı’na gittiğimde ‘Artık gelme, dosyada gizlilik kararı var’ denildi. Dava açtık ama bugüne kadar da davadan bir sonuç alamadık.
Kürtlerin öldürülerek bitirilemeyeceğini kaydeden Karaoğlan, Kürtlerin yanlış bir şey yapmadığını ifade etti.
Kürtler dünyada var olan diğer halklar gibi kendi kültürlerinde, dillerinde yaşamak istiyor. Kültürleri, dilleri ve hakları için mücadele ediyor. Ancak devlet bunu kabul etmiyor. Vahşilik yapıyor.
Kürtleri öldürmek çare değil. Saddam da Kürtleri Halepçe’de katletti, 5 bin insanı öldürdü. Çare oldu mu? Sonunun ne olduğu belli.
İnsanlığın midesinin kabul etmediği bir şey haramdır. Midemiz kaldırmıyor artık.